Çocuklar gibi ağlamaya başladı. Umarsızlığına, korkunç yalnızlığına, insanların acımasızlığına, Tanrı 'nın acımasızlığına, Tanrı' nın yokluğuna ağlıyordu.
Ölüm arifesinfe yapılan her şey yalandı. Ölümün o müthiş ihtişamını birtakım ziyafetler, perdeler ya da sofraya konulacak mersin balıkları düzeyine indirmeleri ne acıydı!
Gerasim, odadan çıkana kadar bekledi. Sonra kendini daha fazla tutamadı ve
çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladi. Çaresizliğine, yalnızlığına, insanın ve Tanrı'nın zalimliğine ,Tanrı'nın yokluğuna ağlıyordu.
Bizim için kapımızı çalanın kim olduğu hiç önemli değildir, biz işimizin gereği neyse onu yaparız, kim olursa olsun herkese aynı şekilde davranırız, uygulamamız kişilere göre değişmez!